Prof. Dr. Yalçın: Sarsıntı bölgesindeki herkes 1 doz tetanos aşısı yaptırmalı

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın, Maraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki 10 ili etkileyen sarsıntıların akabinde bölgede oluşabilecek hastalıklara karşı uyardı. Salgın hastalıkların yanı sıra tetanos riskine de vurgu yapan Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın, “Deprem bölgesindeki her yurttaşımızın kesinlikle 1 doz tetanos aşısını yaptırması gerekiyor. Çalışan gönüllüler de dahil” dedi.

DHA’nın aktardığına nazaran, sarsıntıdan kurtulanların çadırlarda yahut konteynerlerde toplu yaşadığını belirten Prof. Dr. Yalçın, afetzedelerde grip, korona virüsü, difteri, kızamık, kabakulak, kolera, dizanteri, uyuz ve şarbon üzere hastalıklar görülebileceğini söyledi. Depremzedelerin oluşabilecek hastalıklardan korunmaları için maske kullanımını artırmaları, el hijyenine dikkat etmeleri ve fizikî teması azaltmaları gerektiğini söyleyen Yalçın, hem afetzedelerin hem bölgeye gidenlerin tetanos aşısı yaptırmaları gerektiğini vurguladı.

Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın

‘İLK KADEMEDE TENEFFÜS YOLU ENFEKSİYONUNA DİKKAT ÇEKİYORUZ’

Yalçın, doğal afetler sonrası gelişen enfeksiyonların önemli halk sıhhati sorunu oluşturduğunu anlattı. Yangın, sel ve zelzele üzere olaylar sonrası gelişen enfeksiyonları; teneffüs yolu enfeksiyonları, toplu yaşama bağlı gelişen enfeksiyonlar ve olumsuz ömür şartlarına bağlı gelişebilecek enfeksiyonlar olmak üzere 3’e ayırdıklarını aktaran Yalçın, “İlk kademede teneffüs yolu enfeksiyonuna dikkat çekiyoruz. Grip, kızamık, kızamıkçık, el ayak hastalıkları, menenjitler ortaya çıkıyor. Bu evreden sonra teneffüs yollarının değişik enfeksiyonları değerli. Zatürre, yara yeri enfeksiyonları, tetanos ve gazlı kangren birinci kademede karşımıza çıkabilecek enfeksiyon hastalıklarıdır” dedi.

‘DEPREM BÖLGESİNDEKİ HERKES KESİNLİKLE 1 DOZ TETANOS AŞISI YAPTIRMALI’

Herkesin 10 yılda 1 tetanos aşısı yaptırması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, zelzele bölgesindekilerin; yıkılan molozlara dokunması, demir çubuklara temas etmesi, çivi batması yahut bedene yabancı bir husus girmesi nedeniyle bulaşabilecek hastalıklara karşı dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Yalçın, “Deprem bölgesindeki her yurttaşımızın sıhhat muayenesiyle birlikte kesinlikle 1 doz tetanos aşısını yaptırması gerekiyor. Çalışan gönüllüler de dahil” diye konuştu.

‘TOPLU ÖMRÜN GETİRDİĞİ EN BÜYÜK PROBLEMLERDEN BİRİ UYUZ’

İkinci evrede görülen enfeksiyonların, ekseriyetle toplu alanlarda yaşamak zorunda kalan şahıslarda görüldüğünü belirten Prof. Dr. Cet Nevzat Yalçın şu sözleri kullandı:

“Felaket sonrası altyapı imkanlarının ortadan kalkması sonucu bilhassa mide bağırsak sistemi enfeksiyonları görülüyor. Bunlar dizanteri, kolera, tifo üzere hastalıklardır ya da kimi virüslerin taşıdığı hastalıklar ehemmiyet taşıyor. Sıtma ve tifüs hastalığını da yöresel faktörleri göz önünde bulundurarak düşünmek gerekiyor. Virüslerin oluşturduğu Batı Nil humması yahut Japon ensefalit hastalıkları düşünülebilir. Bu toplu ömrün getirdiği en büyük kahırlardan biri de uyuz hastalığıdır. Uyuz hastalığı uzun müddet insanların bir ortada gereğince paklık alışkanlıklarını yerine getirmemeleri sonucu bu türlü bir risk var. Hayvancılık yapanlarda şarbonla ilgili cilt hadiseleri karşımıza çıkabilir.”

Üçüncü evrede ise daha çok olumsuz şartlarda yaşamanın getirdiği virüs hastalıklarının ortaya çıktığını söyleyen Prof. Dr. Yalçın, “Hepatit A virüsü bilhassa besinlerle alınan bir virüstür. Altyapının gereğince olmaması sebebiyle bu virüsün suya karışması ya da bu suyla temas olması sonucunda alınabilecek bir virüstür. Az da olsa çocuk felci de düşünülebilir. En son olarak bakteriyel hastalıklar olumsuz şartların getirdiği durumlarla kontaklı olarak karşımıza çıkar” dedi.

‘ŞEHİR DIŞINA ÇIKAN DEPREMZEDELERİN SIHHAT KURULUŞUNA BAŞVURMALARI GEREK’

Depremzedelerde görülebilecek 3 kademedeki hastalıkların farklı periyotta ortaya çıkabileceğini belirten Prof. Dr. Yalçın, kent dışına çıkan depremzedelere tekliflerde bulunarak, “Gittiği yerde birinci olarak sıhhat kuruluşlarına başvurarak fiziki muayeneden geçmesinde fayda var. Bu bahsedilen rahatsızlıklar kendilerinde gelişmiş olabilir. Evvelden eşlik eden hastalıkları da olabilir. Örneğin; şeker, tansiyon, kronik böbrek yahut kanser üzere hastalıkları olabilir. En kısa müddette tabibe ya da sıhhat kuruluşunda kendindeki hastalıkları belirterek, uygun ilaçları bir an önce alması gerekir. Şahısların kısa müddette ilaçsız kalmamasına dikkat etmesi gerekebilecek. Başta teneffüs yolu enfeksiyonları, mide bağırsak sistemi enfeksiyonları ve daha sonra alt teneffüs yolu enfeksiyonlarıyla ilgili muhtemel hastalığa karşı şahısların hassas olması gerekir” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)